Examples of using "노리는" in a sentence and their turkish translations:
Farklı bir hedef peşindeler.
Onu avlayan bir sürü yırtıcı tür var.
Ona musallat olan iblisleri görmesi zordur.
Ama bir sorun var. Cooper atmacaları geleceklerini biliyor.
Aradığı şey şurada, leşi görüyorsunuz, değil mi?
Ormanda büyük avların peşinde koşmaktan çoğu zaman iyidir.