Examples of using "있군요" in a sentence and their turkish translations:
İki yavrusu var.
Ama büyük bir sorunu var.
...ama sürpriz bir ziyaretçisi var.
Ama bir sorun var. Cooper atmacaları geleceklerini biliyor.
Singapur'un tam merkezinde bir grup düz kürklü su samuru.
Bir fil sürüsü, dişi liderlerinin öncülüğünde ilerlemekte.