Translation of "것보다" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "것보다" in a sentence and their turkish translations:

드레퓌스의 것보다 훨씬 더 일치했습니다.

Dreyfus'unkinden daha iyi bir eşleşme.

소유하는 것보다 더 의미있게 느껴집니다.

ve bu bana, ona sadece bugün sahip olmaktan daha anlamlı geliyor.

해양 드론은 보이는 것보다 훨씬 큽니다.

Bunlar göründüğünden daha büyük.

기관에서 자라는 것보다 훨씬 좋기 때문이지요.

bir kuruma yerleştirmekten iyidir.

합친 것보다 더 많은 식량을 생산해야 합니다.

daha fazla yiyecek yetiştirmemiz gerekiyor diyebiliriz.

이는 미국과 러시아의 인구를 더한 것보다 많고

Bu; ABD, Rusya, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa

여러 주에서 2급 살인죄에 매기는 것보다 높은 형량이죠.

ki bu ceza, birçok eyalette ikinci derece cinayete verilen cezadan daha fazla.

현란하게 말하는 것보다 잘 들어주는 게 더 낫습니다.

İyi bir dinleyici olmak iyi bir şovmen olmaktan yeğdir.

제가 움직이는 것보다 뱀이 공격하는 게 훨씬 빠르죠

Benim hareket etmemden çok daha hızlı saldırabilirler.

두뇌광선을 만드는 것보다 좀 더 유용한 것들을 보여드릴게요.

ve beyin lazeri yapmaktan daha faydalı olan bir şey göstereceğim.

도덕적, 정치적, 개념적 문제들에 합의하는 것보다 훨씬 쉽습니다.

ahlaki, politik ve ideolojik konulardan daha kolay.

다른 섬유로 의류를 만드는 것보다 훨씬 더 저렴합니다

Diğer kumaşlarla karşılaştırıldığında oldukça ucuz.

숲에서 큰 사냥감을 노리는 것보다 훨씬 나을 때가 많습니다

Ormanda büyük avların peşinde koşmaktan çoğu zaman iyidir.

독일이나 영국 보다, 프랑스와 캐나다의 인구를 더한 것보다 많습니다.

ve Kanada'nın nüfusları toplamından daha büyük.

이야기는 사실만 말하는 것보다 2배에서 10배 더 기억이 잘 됩니다.

Hikâyeler, tek başına salt bilgiden 2 ile 10 kat daha hatırlanabilir.

이들 질문 중 하나가 다른 것보다 더 중요하다고 말할 것입니다.

bu sorulardan birinin diğerlerinden daha önemli olduğunu söylerler.

"자, 우리가 가진 것보다 더 좋은 걸 추천할 사람 없나요?

"Hey sahip olduğumuz başarıdan daha iyisini yapabilecek var mı?

그분이 오셨을 때, 그러시더군요. "판사님, 제가 제 자신에 하는 것보다

Ayağa kalktığında "Hakim hanım, mahkemeye döndüm

당신이 한 것보다 하지 않은 것 때문에 더 많이 후회할 것이다."

yapmadığınız şeyler için üzüleceksiniz."