Translation of "기회가" in Turkish

새로운 기회가 나타나게 됩니다.

yeni fırsatlar boy gösterdi:

‎반면 도시에서는 ‎기회가 무궁무진합니다

Ama şehirde... ...ihtimaller sonsuz.

과학적 탐구에 열린 기회가 많지 않았어요.

bilimsel kaynakları sınırlı bir lisede okumuştum.

심각한 재해를 피할 기회가 주어질 것입니다.

büyük felaketleri önleme şansına sahip olabilir.

경기를 뒤집을 슛 기회가 26번이나 있었지만

26 kere maçı kazandıracak atışa inandım

젊은 전문가들과 함께 일을 할 기회가 얻어

yan yana çalışma imkânı ediniyorlar,

좋습니다! 우리의 생존을 위한 많은 기회가 있을 겁니다

Harika, önümüzde bir sürü hayatta kalma fırsatı olacak

예술인들의 절대 다수는 이런 기회가 있다는 것도 모르지만요.

ancak sanatçıların büyük çoğunluğu bundan habersiz.

‎풋내기 사자 무리가 일으킨 혼란이 ‎암사자에게는 기회가 됩니다

Kendi acemi sürüsünün yarattığı kargaşa dişi için avantaja dönüşüyor.

이들 목표는 우리 시대에 있어서 중요한 기회가 될 것입니다.

Bu hedefler bize hayatımızın önemli anlarını ve fırsatlarını sunar.

아버지가 된다는 건 책임을 지는 것만이 아니라 기회가 생긴다는 걸 의미합니다.

Baba olmak bir sorumluluk değil, bir fırsat.