Examples of using "있었지만" in a sentence and their turkish translations:
Bırakabilirdi
Bırakabilirdi,
Yüzmeyi bilmeme rağmen
O zamanlar şirket çok iyi gidiyordu, ama temelde
26 kere maçı kazandıracak atışa inandım
ve yukarılara doğru mermerin rengindeki değişimin farkındaydım.