Examples of using "젊은" in a sentence and their turkish translations:
mitoz bölünme geçirdiği,
Hedefim genç kadınların sesi olmak.
Genç yine hamle yapıyor.
ve çok yetenekli genç nüfusumuz olacak.
Bu genç kız bendim.
Ergen bir ayı. Avını indirmiş.
çok az önemseyen diasporadakilerle tanıştım.
başka bir genç kanserli grupla arkadaş oldum,
Gencimiz dişiye yaklaşmaya çalışıyor.
yan yana çalışma imkânı ediniyorlar,
Fakat genç erkeğin dar dalı paylaşmasına izin verilmiyor.
Buna çok iyi bir örnek anım var; genç bir hakimken
...temizlikçi balıklar ölü deri ve parazitleri söküyor. Genci, büyük geceye hazırlıyorlar.
Bunun cevabı için küçük ama büyüyen bir grup genç araştırmacıya ulaştım,