Translation of "‎이미" in Turkish

0.022 sec.

Examples of using "‎이미" in a sentence and their turkish translations:

‎이미 초겨울입니다

...kışın başları.

"저건 이미 알아."

''Bunu önceden de biliyordum'' diye geçirmiş olabilirsiniz.

지금쯤 이미 추론하셨겠듯이

Şu ana kadar çıkarabildiğiniz kadarıyla,

이미 답을 찾았거든요.

Çünkü sanırım buna cevabımız var

인생은 이미 두렵습니다.

Hayat zaten yeterince korkutucu,

저희는 이미 지쳤고,

Ve biz çok yorulduk

시를 이미 썼습니다.

evren çoktan yazdı.

이것은 이미 시작되었습니다.

Ve bu başladı bile.

‎이미 뒤흔들리고 있죠

...daha şimdiden baştan tanımlanıyor.

그러한 충고는 이미 존재하니까

Bildiğiniz bu tavsiyeler şu şekilde sıralanıyor:

하지만 이미 알고 있습니다.

Fakat siz bunu zaten biliyorsunuz.

아이들은 이미 다 자랐습니다.

ve çocuklarım artık büyümüştü.

‎이미 다시 정의되고 있습니다

daha şimdiden baştan tanımlanıyor.

이미 보급품이 바닥나기 시작했어요.

...erzaklarımız çoktan azalmıştı.

사실 이는 이미 일어나고 있습니다.

Aslında, günümüzde bu zaten oluyor.

이러한 것들은 이미 가능한 상황입니다.

Bu şimdiden mümkün.

이미 제 냄새를 맡았을 겁니다!

Muhtemelen şimdiye kadar kokumu almıştır!

수영하는 법을 이미 알고 있었지만

Yüzmeyi bilmeme rağmen

서양은 이미 모든 것을 잃었나?

Batı her şeyi kaybetti mi?

서양의 지배는 이미 끝이 났지만,

Batı egemenliğinin sona ermesine rağmen,

이미 부탄에서는 그런 시도를 했습니다.

Bunu Bhutan'da denedik.

연구하면서 이미 알았던 답에 대해 말씀드리겠습니다.

araştırmalardan ne öğrendiğimi anlatabilirim.

이미 가지고 있는 특징을 일깨워주기 위해서였죠.

ki aslında sahip olduğu

이미 사람의 기분을 측정할 수 있고

bir insanın ruhsal durumunu ölçebiliyor

이미 눈치 채셨겠지만, 저는 6척 장신입니다.

Fark ettiğiniz üzere boyum 1.82 m.

음, 공학자들은 이미 알루미늄이나 강철, 플라스틱이

Mühendisler zaten alüminyum, çelik ve plastiğin

이렇게 말씀하실 겁니다, "그래, 저건 이미 알아."

aklınızdan, ''Ya ya tabii,bunu önceden de biliyordum''

우리가 이미 의심했던 것이 초음파 검사로 확인되었습니다.

ultrason şüphelendiğimiz her şeyi doğruladı:

정부는 이미 살상 목적으로 드론을 사용하고 있었습니다.

hükûmet insanları öldürmede dronları kullanıyordu bile.

그들은 이미 전 세계의 공동체를 형성하고 있습니다.

Onlar ülkenin her yanında topluluk kurucuları.

이미 이런 시스템을 현장에서 활용하는 곳도 있습니다.

Bunun benzeri sistemlerde çalışan insanlar var

이미 사양길로 접어든 나스닥 증권 거래소에 퍼부었죠.

çoktan ölmeye başlayan NASDAQ borsasına steroit basarak harcadık.

그냥 이미 아는 곳에 가는 게 좋습니다.

Sadece iyi olduğunu bildiğiniz yere gidin.

‎이 피난처는 이미 ‎다른 동물 차지가 됐습니다

Bu sığınağa önceden el konulmuş.

‎실제로 그런 가능성이 ‎이미 실현된 도시가 있죠

Bunun gerçekleştiği bir yer hâlihazırda var.

각 국가에서 이미 보았던 가족들을 비교해 보겠습니다.

Bu ülkelerde önceden gördüğümüz iki ev seçtik,

이미 진행 중이던 한 회의에 불려 들어갔습니다.

ve devam etmekte olan bir toplantıya çağırıldım.

이들은 모두 극보수주의자들이 원하는 대답을 이미 내놨습니다.

Bu kişilerde aslında aradıkları yanıtlar var.

아타튀르크가 해왔던 많은 업적을 이미 없애 버렸습니다

Atatürk'ün yaptıklarından kurtulmak istiyor.

이걸 가진 사람들은 이미 잘나거나 못났다고 생각하고

Bu tür insanlar, ya yetenekli ya da yeteneksiz doğduklarını düşünürler.

여러분은 이미 미래에 대한 신호를 보고 있는 겁니다.

Ve burada geleceğin getireceklerinin ışığını şimdiden görüyorsun.

제 생각에 꿰는 자들은 그 언어를 이미 찾았습니다.

Ve bana göre, örücüler bu dili çoktan bulmuşlar.

여러분은 저에 대해 이미 두 가지를 알고 있죠.

Benim hakkımda şimdiden iki şey biliyorsunuz:

힌두쿠시 히말라야의 빙하는 이미 전부터 녹고 있었다고 합니다.

Hindukuş-Himalaya buzulları bir süredir eriyorlarmış.

대부분 우리가 몇십 년 간 이미 알고 있던 것들,

Çoğunlukla iki hapı bir tanede birleştirmek gibi

현재의 테크놀로지 속에서도 우리는 이미 이 사실을 보고 있죠.

Bunu bugün kullandığımız teknolojide zaten gördük ve anladık.

하지만 전 그때 이미 스페인어를 유창하게 말할 수 있었어요.

Fakat o zamanlar İspanyolca'da gayet akıcıydım.

‎새끼들은 너무나 빨리 자라서 ‎이미 악어를 앞지를 수 있습니다

Bu yavrular o kadar hızlı büyüyor ki, daha şimdiden timsahtan koşarak kaçabiliyorlar.

그곳에 이미 자리잡고 있는 지역 건축물들을 먼저 보게 됩니다.

yerel mimariyi inceliyorsun, daha önceki örneklere bakıyorsun.

제가 좋아할 게 분명한 것들의 패턴을 이미 구축해 놨거든요.

neleri duymak istediğimi çoktan belirlemişti.

나폴레옹은 4일 만에 빌뉴스에 도착했지만, 이미 바클라이는 사라진 뒤였다.

Dört gün içinde Napolyon Vilnius'a vardı, ama Barclay gitmişti.

거대한 복합 기업체를 뜻해. 대우처럼 이미 망한 곳도 있지만

desteklenen büyük holdinglerdir. Çoktan feshedilmiş DAEWOO gibileri kendi

저는 모든 걸 이미 잘할 줄 알아야 한다고 생각했고

Her şeyin, önceden nasıl yapılması gerektiğini bilmem gerektiğini

여러분은 기업의 락 스타가 되는 길에 이미 계시는 거예요.

kurumsal bir yıldız olma yolundasınız demektir.

하지만 자전거를 타는 사람이면 질문에 대한 답을 이미 알고 있죠.

Fakat eğer bisiklet sürebiliyorsanız yanıtları zaten biliyorsunuz.

혹자는 우리가 이미 우리 행성을 지적 생명체와 공유하고 있다고 하죠.

Kimilerine göre gezegenimizi dünya dışı zekâyla paylaşıyoruz bile.

그들은 그에게 이미 전쟁에서 패했으며, 아들을 위해 퇴위해야 한다고 일렀다.

Ona savaşın kaybolduğunu söylediler ve Karın - mümkünse oğlunun lehine.

그들이 원하지 않는 건 자신이 이미 꽤 잘한다고 믿는 사람,

İstemedikleri şey ise, kendisinin yeterince iyi olduğunu düşünen,

‎가장 상징적인 동물에 대해 ‎우리가 알고 있던 바는 ‎이미 재정의되고 있습니다

En ikonik bazı yaratıklar hakkında bildiklerimiz şimdiden baştan tanımlanıyor.

그리고 이러한 양보는 너무 적었을 뿐더러, 이미 때가 너무 늦은 상황이었다.

Ama bu tavizler çok azdı çok geç.

몇 km 밖에서도 냄새를 맡을 수 있죠 이미 제 냄새를 맡았을 겁니다!

O kurt kokumu kilometrelerce öteden alabilir. Muhtemelen şimdiye kadar kokumu almıştır!

여러분이 이미 이 이미지를 갖고 있다는 사실을 알게 해 주고 싶은 거죠.

bu görsele sizin de aşina olduğunuzun farkına varmanızı sağlayacak

그의 부하들은 지쳤고, 고향에서 멀리 떨어져 있는 상태였다. 그리고 전역을 더 수행을 하기엔 이미 늦은 때였다.

Adamları yorgun ve evden uzaktı ve kampanya sezonunda zaten geç kalmıştı.