Examples of using "암컷은" in a sentence and their turkish translations:
Dişinin duyuşu çok kuvvetli.
Dişi, mesajı alıyor.
Tür ismi bayağı ahtapot.
Dişi hâlen kararsız.
Dişi, yolu çok iyi biliyor.
Yanında yavruları olduğundan arka sokaklardan ilerliyor.
Ümitsizce sessiz bir yer arıyor.
Karanlık, sessiz bir alan arıyor.
Ama dişi lider yakında su olduğunu biliyor.
Bu dişi ileride on metre büyüklüğü aşabilir.
Üstelik... ...bu dişinin ihtiyaçları artmaya başladı.
Annelik içgüdüleriyle yola devam ediyor. Tehlikeye rağmen.
15 yumurtasını bırakır bırakmaz başladığı yere dönmek zorunda.
Çiftleşme sona erdi. Yumurtalarını bırakmak için yerin altına gidiyor.
GG: Yani daha geniş kanatları var, o yüzden daha yavaş çırpıyorlar.
dişi, düetine en iyi eşlik eden erkeği seçme eğiliminde.
Yavrularını avın yanına götürmesi gerek. Çok da oyalanamaz.
Rüzgâr yüzünden ses duyamadığından sıra dışı gece görüşüne sarılmalı.
Ve hızlı öğrenmesi gerek çünkü bir yıldan biraz fazla bir ömrü var. 52. GÜN