Translation of "‎암컷은" in Turkish

0.026 sec.

Examples of using "‎암컷은" in a sentence and their turkish translations:

‎암컷은 청력이 뛰어납니다

Dişinin duyuşu çok kuvvetli.

‎암컷은 이를 알아챕니다

Dişi, mesajı alıyor.

‎이 암컷은 왜문어였어요

Tür ismi bayağı ahtapot.

‎암컷은 여전히 고민 중이군요

Dişi hâlen kararsız.

‎암컷은 길을 외우고 있죠

Dişi, yolu çok iyi biliyor.

‎새끼들이 딸려 있기에 ‎암컷은 뒷골목을 고집합니다

Yanında yavruları olduğundan arka sokaklardan ilerliyor.

‎암컷은 필사적으로 ‎한적한 곳을 찾고 있습니다

Ümitsizce sessiz bir yer arıyor.

‎암컷은 어둡고 조용한 터를 ‎찾고 있습니다

Karanlık, sessiz bir alan arıyor.

‎우두머리 암컷은 ‎근처에 물이 있음을 압니다

Ama dişi lider yakında su olduğunu biliyor.

‎이 암컷은 10m 이상 자랄 수 있고

Bu dişi ileride on metre büyüklüğü aşabilir.

‎이 암컷은 요즘 필요한 게 ‎늘어나는 중이죠

Üstelik... ...bu dişinin ihtiyaçları artmaya başladı.

‎암컷은 모성 본능에 이끌려 ‎나아갑니다 ‎위험도 불사합니다

Annelik içgüdüleriyle yola devam ediyor. Tehlikeye rağmen.

‎알 15개를 낳자마자 ‎암컷은 강으로 되돌아가야 합니다

15 yumurtasını bırakır bırakmaz başladığı yere dönmek zorunda.

‎짝짓기가 끝나고 ‎암컷은 알을 낳기 위해 ‎땅속으로 향합니다

Çiftleşme sona erdi. Yumurtalarını bırakmak için yerin altına gidiyor.

GG: 그럼 암컷은 더 큰 날개로 더 느리게 움직이군요.

GG: Yani daha geniş kanatları var, o yüzden daha yavaş çırpıyorlar.

암컷은 듀엣을 가장 잘 하는 수컷을 고르는 경향이 있습니다.

dişi, düetine en iyi eşlik eden erkeği seçme eğiliminde.

‎암컷은 새끼들을 먹이가 ‎있는 곳으로 데려가야 합니다 ‎서둘러야 하죠

Yavrularını avın yanına götürmesi gerek. Çok da oyalanamaz.

‎바람 때문에 ‎소리를 들을 수 없기에 ‎암컷은 탁월하게 밝은 밤눈에 ‎의존해야 합니다

Rüzgâr yüzünden ses duyamadığından sıra dışı gece görüşüne sarılmalı.

‎살 날이 1년 남짓 남은 이 암컷은 ‎생존법을 얼른 터득해야 했어요 ‎"52일째"

Ve hızlı öğrenmesi gerek çünkü bir yıldan biraz fazla bir ömrü var. 52. GÜN