Translation of "‎놀라울" in Turkish

놀라울 뿐만 아니라

sadece harika değil,

놀라울 만큼 얇은 피부죠.

Şaşırtıcı derecede ince;

놀라울 정도의 성과를 보여주고 있는 주된 이유는

ekonomik kalkınmada çok iyi performans göstermesinin temel nedeni

‎새끼 쿠바홍학의 성장 속도는 ‎놀라울 정도로 빠릅니다

Karayip flamingo yavruları çok hızlı büyür.

서로 대화를 하는 거 자체가 그저 놀라울 뿐이야.

o da bütün bu olayın iletişim için ne kadar önemli olduğudur.

‎하지만 놀라울 만큼 온화한 ‎언어를 이용해서 잘 지내죠

Fakat şaşırtıcı ölçüde nazik bir dil kullanarak geçinmeyi başarıyorlar.

‎커다란 눈으로 빛을 빨아들인 덕에 ‎어둠 속에서 놀라울 만큼 ‎민첩하게 움직입니다

Devasa gözleri ışığı âdeta kana kana içiyor. Böylece karanlıkta çok çevik hareket edebiliyor.