Translation of "なので" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "なので" in a sentence and their turkish translations:

トンボなのです

Yusufçuk böceği.

反射スーツなので

Bu kıyafet yansıtıcı

邪魔なのです。

O ayak altındadır.

繋がりなのです

insanlarla aramızdaki bağdır.

私はユダヤ系なので

Yahudi bir insan olarak

長い時間なので

bu uzun bir zaman,

- トムは正直者なので好きだ。
- トムは正直なので好きだ。

Tom dürüst olduğu için onu seviyorum.

- トムは正直なので好きだ。
- トムは誠実なので好きです。

Tom dürüsttür, bu yüzden onu seviyorum.

なぜなのでしょう?

peki neden?

40年以上なのです

40 yıl veya daha uzun bir süre.

どれもノーマルなのです

Tüm seçenekler normal.

見る練習なのです

Bakmakla ilgili

実際幸せなのです。

Aslında, ben mutluyum.

少々自慢なのです。

Onunla oldukça gurur duyuyorum.

緊急事態なのです。

O acil bir durum.

私もそうなのです。

Ben de.

全くの真実なのです

Basit bir gerçek var:

時代の要請なのです

Zamanımızın çağrısı.

簡単なことなのです

Bu kadar basit.

実際にそうなのです

Öyleler.

そこが問題なのです

Yani, sorun bu.

身近な問題なのです

Tam da burada yaşanıyor.

故意の誤報なのです

ancak bilinçli bir yanlış bilgilendirme olduğunu ispatladık.

何が得意なのですか。

Neyde iyisin?

今回はだめなのです。

- Korkarım bu zamanda yapamayacağım.
- Maalesef o vakitte onu yapamam.

十八禁なので要注意!

Dikkat! Yalnızca +18.

お楽しみなのですね。

Sen eğleniyorsun.

私たちは幸せなのです

mutlu olabiliriz.

むしろ 始まりなのです

İyileşme asıl burada başlar.

セックスとは何なのでしょう?

Peki cinsellik nedir?

それほど大事なのです

Bu kadar önemli.

このハダカイワシくらいなのです

tıpkı bu fener balığı gibi.

自由こそ 重要なのです

Tüm farkı özgürlük yaratıyor.

彼は病弱なので心配だ。

Ben onun kötü sağlığı hakkında endişe duyuyorum.

他の誰もだめなのです。

Başka kimse yapamaz.

実は彼は病気なのです。

Aslında o hasta.

いつも不機嫌なのです。

Ben her zaman karamsarım.

あなたが好きなのです。

Seni elbette seviyorum.

親やムスリムコミュニティーの 所有物なのです

ailemiz ve onların topluluğuna ait.

ウェイトレスが肌もあらわなのです

garson kızlar yarı çıplak.

それが まさに私なのです

İşte bu tam anlamıyla benim.

問題解決の構造なのです

yapısı bu.

境界は穴だらけなのです

Bu sınır, geçirgen.

では なぜなのでしょうか?

Neden böyle oluyor?

強大な増力装置なのです

aşırı güçlü bir çoğaltıcı yaratıyor.

グーグルは現代人の神なのです

Google, modern insanın Tanrısı.

ルームメイトがおしゃべりなのです。

Oda arkadaşım çok gevezedir.

話せば長いことなのです。

Bu uzun bir hikaye.

- 無料なのですか。
- ただなの?

O ücretsiz mi?

ここなら安全なのですか。

Burada güvende miyiz?

トムは正直者なので好きだ。

Tom dürüst bir insan, bu yüzden onu seviyorum.

- 私は教師なので、そうは考えない。
- 私はもう教師なので、そうは考えない。

Mademki ben bir öğretmenim, başka türlü düşünüyorum.

私たちの心の状態なのです

zihinsel durumumuzun o anki halidir.

私は神経科学者なので 内側

Ben bir nörobilimciyim ve odaklandığım yer içerisi,

ただの授かりものなのです

Bu sadece bir armağandı.

これは一過性の メガシティなのです

muazzam bir hayal gücü ve enerji harcıyor.

海外向けなので6ドルになる。

Bu, uluslararası olduğu için altı dolar olacak.

何か深刻なことなのですか。

O ciddi bir şey midir?

どのくらい病気なのですか。

Ne kadar süredir hastasın?

だれもが「企業家」なのである。

Herkes bir girişimcidir.

彼は病気なので顔色が悪い。

O hasta olduğu için solgun.

私の前歯は出っ歯なのです。

Benim tavşan dişlerim var.

彼は年なので速く歩けない。

O, hızlı yürüyemeyecek kadar çok yaşlıdır.

私達はお金が必要なのです。

Bizim paraya ihtiyacımız var.

彼の話し方がいやなのです。

Onun konuşma şeklini sevmiyorum.

ごく内輪の集まりなのです。

Oldukça gayri resmi bir toplantı.

あなただけが頼りなのです。

Sen benim tek çaremsin.

- 今は仕事中なのであとから電話します。
- 今仕事中なので、後で電話します。

Şimdi çalışıyorum, bu yüzden seni daha sonra arayacağım.

それはつまり億単位なのです

Milyardan bahsediyoruz, milyon değil.

私たちは 邪悪なのでしょうか?

Kötü müyüz?

ただ自覚がないだけなのです

Sadece bilinçli olarak farkında değilsiniz.

集まり方こそが大事なのです

Nasıl toplandığımızın önemi de çok büyük

地球と月だけが双子なのです

Yalnızca Dünya ve Ay ikizlerdir.

再生プラスチックでもなく ソーシャル・プラスチックなのです

Geridönüşümlü plastik de değil,

ここアフリカで 起きたことなのです

ama burada oldu.

彼らを本当に嫌いなのですか。

Gerçekten onlardan hoşlanmıyor musun?

彼は病気なのではないかしら。

Onun gerçekten hasta olup olmadığını merak ediyorum.

トムは他に何が必要なのですか。

Tom'un başka neye ihtiyacı var?

雨降りなので、外で遊べません。

Hava yağmurlu, yani dışarıda oynayamayız.

彼は裕福なので、何でもできる。

Zengin olduğu için, her şeyi yapabilir.

ほしかったのはお水なのです。

İstediğim suydu.

そんなのでいいと思ってるの?

Onu o şekilde bırakmak ister misin?

木曜の夜はビールが無料なのです。

Perşembe gecesi beleş bira gecesi.

- 私の父はとても年寄りなので働けません。
- 父はもう高齢なので働けないんです。

Babam çalışmak için çok yaşlıdır.

どうして良い日なのでしょうか?

bunun nedeni nedir?

脳の健康は女性の健康なのです

Beyin sağlığı, kadın sağlığıdır.

これこそが 問題の核心なのです

Zaten esas mesele de bu değil mi?

これは検証可能な仮説なのです

Bu, denenebilir bir hipotez.

その事は本当に確かなのですか。

Onun hakkında oldukça emin misiniz?

すみませんが在庫切れなのです。

Üzgünüm, ama onlar stokta yok.

トムは私の一番良い友達なのです。

Tom benim eniyi arkadaşım.

あなたは彼が好きなのでしょう。

Ondan hoşlandığını sanıyorum.

彼は正直者なので嘘はつけない。

O, dürüst, bu yüzden yalan söyleyemez.

More Words: