Examples of using "Trovata" in a sentence and their turkish translations:
Onu buldun mu?
Onu buldun mu?
Onu bulabildin mi?
Onu nasıl buldun?
Onu buldun, değil mi?
- Onu nerede buldun?
- Sen onu nerede buldun?
Onların onu bulduğunu düşündüm.
Onu buldun mu yoksa bulmadın mı?
Biz onu bulduk.
Ben onu buldum.
Sanırım onu buldun.
- Onu buldular, değil mi?
- Onlar onu buldu, değil mi?
Onu buldun.
Sonunda onu buldum.
Onlar onu bulmadı.
Kim onu buldu?
Onu buldular mı?
Bir çözüm bulunmalı.
Onu buldun mu?
Anahtar nerede? Ah, onu buldun.
O kendine bir erkek arkadaş buldu.
Çalınan araç otoparkta bulundu.
Onlar onu buldu mu?
Bunu bulacağımızı biliyordum.
Buldum!
Ben hâlâ onu bulmadım.
Biz henüz onu bulmadık.
Onu bulan oldu mu?
- Buldum!
- Onu buldum.
- Onu buldular.
- Onlar onu buldu.
Onu orada buldum.
Şu ana kadar onu buldun mu?
bunu acı ve sinir bozucu bir deneyim olarak gördü.
Bir çözüm bulunması gerekiyordu.
Bir çözüm bulundu mu?
Onu henüz buldum.
Onlar onu bulmadılar.
Biz onu bulamadık.
Onu bulamadım.
- Beni nasıl buldun?
- Beni nasıl buldunuz?
Bir çözüm buldum. Fakat o kadar hızlı buldum ki doğru çözüm olamaz.
Mary bir sokakta ölü bulundu.
Bunu nasıl buldun?
Dişiyi buldu. Ama ne pahasına?
Onu nazik buldum.
Tom onu buldu mu?
Bunu eğlenceli buldum.
Onların onu suçlu bulduğunu duydum.
- Onu bulmadılar.
- Onlar onu bulmadı.
Bu taş çok güzel. Onu nerede buldun?
Cinayet silahı bulunmadı.
Ölü adamın akciğerlerinde su bulundu.
Ölü adamın akciğerlerinde su bulundu.
Tom onu nerede buldu?
Onu bulduğun yere bırak.
Siyasi bir gösteri gördüm.
Onu odasında gözyaşları içinde buldum.
Onu burada bulduk.
Onu hiç bulamayacağımı düşündüm.
Onu bulmayı beklemiyordum.
- Parttaym bir iş buldum.
- Yarı zamanlı bir iş buldum.
Ben onu çok eğlenceli buldum.
Henüz onu bulmadım.
Bir tane buldum.
O bir tane buldu.
Onlar bir tane buldu.
Onu nerede buldun?
Leyla, Kahire'deki dairesinde ölü bulundu.
Onu bulamadım. Yuvasında yoktu.
Şehir parkında bir iskelet bulundu.
Onu buldular.
Bir tane bulduk.
Neredeyse iki ay kadar sonra, bir başka siyasi gösteri daha gördüm.
Seni buldum, değil mi?
Tom seni buldu mu?
Sonunda seni buldum.
Keşke beni bulmasaydın.
Beni bulacağınızı biliyordum.
Özgürlük Anıtı New York'ta bulunmaktadır.
Sanırım bir tane buldum.
Tom onu neden bulamadı?
Tom beni buldu, değil mi?
Mary bir tane buldu.
O, nehrin dibinde bulundu.
Seni buldum.
Onlar beni bulmadı.
Sanırım bir tane bulduk.
Tom onu buldu.
Onu bulmadım.
- Onu bulmadılar.
- Onlar onu bulmadı.
Bir tane buldu.
O onu çok önemli buldu.
Tom onu bulmadı.
O bunu eğlenceli bulmadı.
Onu çok ilgi çekici buldum.