Translation of "Trovano" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Trovano" in a sentence and their turkish translations:

- Se ci trovano, siamo morti.
- Se ci trovano, siamo morte.

Bizi bulurlarsa biz öldük.

Non ne trovano uno.

ve onu bulamıyorlar.

Trovano bullismo, molestie ed altro.

Zorbalık, taciz ve daha fazlasıyla karşılaşıyorlar.

Gli scoiattoli trovano i pinoli nell'abete.

Sincaplar bu küçük çam fıstıklarını köknar ağaçlarından toplar.

Qui si trovano anche altri giganti.

Suyun başında başka devler de var.

Alcuni di noi lo trovano scortese,

Bazılarımız onu kaba bulabilir,

Da quanto tempo si trovano lì?

Onlar ne kadar süredir orada?

Si trovano dei koala in Australia.

Koalaları Avustralya'da bulursun.

Dove si trovano i Giardini di Versailles?

Versailles bahçeleri nerede bulunuyor?

Le Alpi si trovano al centro dell'Europa.

Alpler Avrupa'nın merkezindedir.

Essi si trovano ad affrontare una situazione grave.

Onlar ciddi bir durumla karşı karşıya.

I libri di Zamenhof non si trovano facilmente.

Zamenhof'un kitapları kolay bulunmaz.

Che si trovano anche in una posizione assai diversa

mümkün olan şeylerin üzerine

Un'oasi significa acqua, e lì si trovano sempre animali.

Vaha su demektir ve suyun olduğu yerde yaratıklar bulunur.

I pipistrelli messicani dalla lingua lunga trovano i fiori.

...Meksika uzun dilli yarasası çiçeklerin yerini tespit eder.

Nelle acque profonde si trovano innumerevoli specie non ancora scoperte

Okyanusun derinliklerinde keşfedilmemiş sayısız tür var

Cercando di far capire alle persone che si trovano in opposizione

farklı kutuplardaki insanlara bu sorunları ve bir genç olarak

Lo studente, il genitore e l'insegnante si trovano in situazioni difficili.

Öğrenci, ebeveyn ve öğretmen birçok sorunla uğraşıyor.

- Dove sono i miei occhiali?
- Dove si trovano i miei occhiali?

- Gözlüğüm nerede?
- Gözlüklerim nerede?

Abbiamo visitato questa famiglia, gli Howard, si trovano tra i più ricchi.

Zengin kısımda ziyaret ettiğimiz Howard ailesi var.

Mentre siamo fuori della stanza dove si trovano Cayla e i suoi amici.

dışında da olsa bebeğe bağlanabilir anlamına geliyor.

Guarda, queste piccole crepe sono proprio il tipo di posto dove si trovano gli scorpioni.

Bakın, böyle girintili çıkıntılı yerlerde akrep bulabilirsiniz.

- Nei tempi antichi, gli uomini si vendevano al Diavolo per acquisire poteri magici. Al giorno d'oggi acquisiscono tali poteri dalla scienza, e si trovano costretti a diventare diavoli.
- Nei tempi antichi, gli uomini si vendevano al Diavolo per acquisire poteri magici. Al giorno d'oggi acquisiscono tali poteri dalla scienza, e si trovano costretti a diventare demoni.

Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar.