Examples of using "Sfortunata" in a sentence and their turkish translations:
O iyi bir insan değil.
Gerçekten çok şanssızdım.
Şanssız mısın?
Sen şanssızsın.
- Ne kadar şanssızım!
- Ben çok şanssızım!
Ben ne kadar şanssızım!
Şanssız değildim.
O talihsiz bir seçimdi.
Hâlâ şanssız mısın?
Sen şanssızsın, değil mi?
Hiç şanssız değildim.
Tom, şanssız olduğumu biliyordu.
Niye bu kadar şanssızsın?
Şanssızdın, değil mi?
Bu üzücü.
Neden hep bu kadar şanssızsın?