Examples of using "Sedie" in a sentence and their turkish translations:
Üç sandalye istiyoruz.
Üç sandalyeye ihtiyacımız var.
Bu sandalyeleri seviyorum.
Kaç tane sandalyeye ihtiyacımız var?
Onlar sandalye ya da masa kullanmazlar.
Kaç tane sandalye var?
Onlar sizin sandalyeleriniz değil.
Üç sandalyeye daha ihtiyacımız var.
Yeterli sandalye var mı?
Bu sandalyeler yolda duruyor.
Biz bir çift yeni sandalye aldık.
O iki sandalye arasında oturuyor.
Sandalyeler ağacın altında.
Ayakları kırık sandalyeleri at.
- Sandalyeler ahşaptan yapılmıştır.
- Sandalyeler tahtadan yapılmış.
O tekerlekli sandalyelerin boş olduğu bir dünya hayal ediyordu.
Şu sandalyeler yolu kapatıyor.
Tom koltuklardan birisinde oturuyor.
Bu odada hiç sandalye yok.
Ahşap sandalyeler pahalıdır.
- Bir kafandan geçir bakalım, sandalyeler herkese yetecek mi diye. Eğer yetmez dersen, o zaman gidip bir yerlerde aramak lazım olacak.
- Sandalye sayısının yeterli olup olmayacağına dair kabaca bir tahmin yürütsene. Yetmeyecek gibiyse nereden bulabileceğimizi düşünmemiz gerekecek.