Translation of "Probabilità" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Probabilità" in a sentence and their turkish translations:

Le probabilità sono a suo favore.

Avantajlar ondan yana.

Le probabilità erano contro di me.

Olasılıklar benim aleyhimeydi.

Le probabilità sono contro di me.

Olasılıklar benim aleyhime.

C'è una buona probabilità che nevicherà.

Kar yağacağına dair iyi bir şans var.

C'è una buona probabilità che pioverà.

Yağmur yağacağına dair iyi bir şans var.

La probabilità di vincere è dello 0,001%.

Kazanmak için olasılık % 0.001'dir

Ci sono scarse probabilità che lui vinca.

Onun az miktarda kazanma şansı vardır.

Ci sono buone probabilità che lui vinca.

- Büyük ihtimalle kazanacak.
- Onun kazanma şansı yüksek.

Le probabilità sono a favore di Tom.

Bu olasılık Tom'un lehinde.

Ma hanno anche più probabilità di fare successo.

Ayrıca kariyerlerinde başarılı olmaları daha olasıdır.

E, contro ogni probabilità, è sopravvissuto per raccontarle,

ve bütün olanaksızlıklara rağmen masalı anlatmak için yaşamış,

Lui ha una buona probabilità di essere scelto.

Onun iyi bir seçilme olasılığı var.

Lui ha una buona probabilità di essere eletto.

Onun iyi bir seçilme olasılığı var.

Vi ritrovereste, con tutta probabilità, con un'azienda chiamata IKEA.

muhtemelen sonunda IKEA adlı şirket olurdunuz.

Sono alte le probabilità che nessun altro lo farà.

muhtemelen başka kimse onun peşine düşmez.

Dell'88% la probabilità di essere investiti sul marciapiede,

kaldırımda araba çarpması riski %88 daha az,

La probabilità che Tom venga punito è molto bassa.

Tom'un cezalandırılma ihtimali çok düşüktür.

Affrontando dure probabilità contro un ordine che dà la vita

hayatı zorlaştıran zor adımlarla karşılaşıyoruz

Che ha superato probabilità impossibili per arrivare in questo posto.

imkânsızlıkları aşan bu hayvanla duyduğum inanılmaz bir gurur vardı.

C'è una buona probabilità che sarà lui ad essere scelto.

Onun seçileceğine dair iyi bir olasılık var.

C'è una buona probabilità che sarà lui ad essere eletto.

Onun seçileceğine dair iyi bir olasılık var.

Hanno due, tre, quattro volte più probabilità di contrarre il virus,

ırksal ayrımcılığın tezahürü gibi iki, üç hatta dört kez

- Come sono le probabilità?
- Come sono le quote?
- Come sono le quotazioni?

Olasılıklar nasıl?

Qual è la probabilità che almeno due studenti abbiano lo stesso compleanno?

İki öğrencinin aynı doğum gününe sahip olması olasılığı nedir?

Sì, si è ridotta del 97% la probabilità di essere uccisi da un fulmine.

Evet, bir yıldırım çarpması sonucu can kaybı riski de %97 daha az.