Examples of using "Prenderanno" in a sentence and their turkish translations:
Bunları alacaklar.
Onlar bunu alacak.
Onlar seninle ilgilenecek.
Onlar yeterince yakında bir tane alacaklar.
Onlar onunla ilgilenecek.
Onlar onunla ilgilenecek.
Tek yanlış harekette sırtlanlara yem olur.
Tom ve Mary, John'la ilgilenecek.
Denize ulaşan yavruların üçte birini kapacaklar.
İnsanlar benimle alay edecek mi?