Examples of using "Pregiudizio" in a sentence and their turkish translations:
Kızlar ön yargı ve ayrımcılıkla karşılaşıyorlar.
bir ''önyargı ölçeği'' geliştirdi.
bütün Amerika genelinde polis teşkilatı ile çalışıyorlar.
Büyük kötü kedi etiketine rağbet etmeyen kurbanlardan biri Sanjay Gubbi.
Tom'un bana dediği gibi Esperanto'nun iki düşmanı var, bilgisizlik ve ön yargı.