Examples of using "Piaciuta" in a sentence and their turkish translations:
Moskova'yı beğendin mi?
Boston'u sevdin mi?
Performans hoşuna gitti mi?
Onu gerçekten sevdim.
Oyundan hoşlandın mı?
Bisikleti sevdin mi?
Sen onu hiç sevmedin.
Singapur'u nasıl buldun?
Onu hiç sevmedim.
Çorbayı gerçekten sevdim.
Hikayen hoşuma gitti.
Partiden hoşlanacağını düşündüm.
Resmimi sevdin mi?
Sizin şirketten hoşlandım.
Gösteriyi sevdim.
Biz akşam yemeğinden hoşlandık.
Onu her zaman sevdim.
Bundan hoşlandın mı?
Bugün kahvaltıyı sevmedin mi?
Ben partiden çok hoşlandım.
Biz tatilimizden hoşlandık.
Tatilimden hoşlandım.
Bisikleti sevdin mi?
Boston'u her zaman sevdim.
O, bu akşam yemeğini beğenmedi mi?
Onu beğendi mi?
- Onu sevdim.
- Bunu beğendim.
Akşam yemeğinden hoşlandığını umuyorum.
Ben biyolojiyi hiç sevmedim.
Ben okulu hiç sevmedim.
Bu tecrübeye bayıldım,
Ben onu her zaman inanılmaz sevimli buldum.
Resmini beğendim.
Boston'u seveceğini biliyordum.
Tom mücadeleden keyif aldı.
Tom fikri beğenmedi.
Onu seveceğini düşündüm.
Tom partiden zevk aldı.
Bundan zevk aldım.
Onu gerçekten sevdim.
Tom'un Mary'yi sevmeyeceğini düşünüyordum.
Filmin konusunu sevmedim.
Ben biyolojiyi hiç sevmedim.
Tom, Mary'den hiç hoşlanmadı.
Tom, Mary'den asla hoşlanmadı.
Fikri beğendim.
Ben onu biraz sevdim.
Beni seveceğini düşündüm.
Sen beni hiç sevmedin.
Tom'un partiden hoşlanmayacağını biliyordum.
Ben de oradaki bir mor çantayı sevdim.
Tom okulu hiç sevmedi.
Tom benim fikrimi beğenmedi.
Tom onu seviyordu.
- Mary'nin hikayesi Tom'un hoşuna gitti.
- Tom, Mary'nin hikayesinden hoşlandı.
Tom bunu beğendi mi?
Tom Mary'nin Boston'u sevmediğini düşündü.
Kimse çorbayı sevmedi.
Onu hiç sevmedim.
Başlangıçta onu sevmedim.
Onu seveceğini biliyordum.
Tom'un neden Boston'dan hoşlanmadığını hiç anlamadım.
Partiden hoşlanmayan kimse yoktu.
Kişisel olarak, bundan hoşlandım.
Onu sevmiyordum.
Tom her zaman beni sevdi.
Ben bunu fazla sevmedim.
Tom onu hemen sevdi.
Bu hemen Mary'nin hoşuna gitti.
Ondan hoşlanmadım.
Ben bundan çok hoşlandım.
Tom ondan zevk aldı.
Ben görüşü beğenmedim.
Tom Mary'nin partisinden hoşlanacağını düşünmüyordu.
Politika hakkında yaptığımız konuşmadan gerçekten hoşlandım.
Tom'un fikrini beğendim.
Sami fikri beğenmedi.
Tom beni hiç sevmedi.
Tom'un bunu seveceğini düşünüyordum.
Sanırım Tom bundan hoşlandı.
O hoşlandığım biri.
Tom ondan çok fazla hoşlanmazdı.
Tom partiden hoşlanmadı.
Tom her zaman seni sevdi.
Annem beni hiç sevmedi.
Seni hiç sevmedim.
Onu sevmeyeceğini bilmeliydim.
Tom onu sevmiyordu.
Tom'un bundan hoşlandığına memnun oldum.
Tom ondan çok hoşlandığını söyledi.