Examples of using "Perfettamente" in a sentence and their turkish translations:
Mükemmel beyaz.
O mükemmel bir şekilde adil.
Sen tamamen güvendesin.
O tamamen yasal.
O kusursuzca anlaşılabilir.
Burada tamamen mutluyum.
O mükemmel çalışır.
Senin konumunu mükemmel şekilde anlıyorum.
O, Rusçayı mükemmel şekilde konuşur.
Tom Fransızcayı mükemmel bir şekilde konuşur.
Mükemmel iyi hissediyorum.
Bu tamamen normal.
Bu kesinlikle anlaşılır.
O tamamen yasal.
O tamamen normaldi.
O tamamen zararsız.
O kusursuzca doğal.
Bu tamamen açık.
Merak etme, sen kusursuz bir biçimde normalsin.
O kelime onu mükemmel şekilde açıklıyor.
Davranışınız tamamen yasaldır.
Ben gayet iyi duyabiliyorum.
Her şeyi, her şeyi hatırlıyorum.
Tom mükemmel biçimde İtalyanca konuşur.
O mükemmel şekilde çalıştı.
Tom burada tamamen güvende.
Ben yalnız olmaktan tamamen mutluydum.
Aslında, bu cuk diye oturuyor.
Bu köprü tamamen güvenli.
Bu ceket sana mükemmel uyar.
Bu beni çok mükemmel şekilde tanımlıyor!
Tom kesinlikle güvendeydi.
Tom tamamen güvende.
- Yumurta tam kıvamında pişmişti.
- Yumurta mükemmel pişti.
O bana cuk diye oturdu.
Plan mükemmel çalışıyor.
Bu tamamen normal.
Yaptığımız tamamen yasaldı.
Tom mükemmel Fransızca konuşur.
Her şey mükemmel işledi.
Bu dramatik gösteri mükemmel zamanlamaya sahip.
Tom ve Mary mükemmel şekilde birbirlerini anlıyorlar.
Ben tamamen mantıklı bir açıklaması olduğuna eminim.
Tom mükemmelen anlayacak.
Benim ne düşündüğümü sen de mükemmel bir şekilde ifade ettin.
O ne yapıyorsa mükemmel yapıyordu.
Tom'un masası son derece temiz.
Doğduğun günü çok iyi hatırlıyorum.
Tom'un çocukları Fransızcayı mükemmel şekilde konuşuyor.
Kuzu mükemmel bir şekilde pişirildi.
Fakat kurbağaların görüşü florışı dalga boyuna mükemmel şekilde uyumlanmış durumda.
Peki ya kocasının bebeğiyle zaten ilgilenmesi gerektiğini ve bunun gayet
Bu elbise bana tam olarak uyuyor.
Tom onun hepsinin tamamen normal olduğunu söyledi ama değil.
Planım mükemmel çalışıyor.