Examples of using "Peccato" in a sentence and their turkish translations:
- Yazık.
- Ne yazık!
Çok yazık.
Sıkılmak bir günahtır.
Bu utanç verici.
Ben günahımı itiraf ettim.
Ne ayıp!
Beni affedin, zira ben günah işledim.
Oh! Bu çok kötü.
Oh, bu çok kötü.
Trollemek bir günahtır!
Birisi öldüğünde çok yazık.
- Ne yazık ki o gelemiyor.
- Ne yazık ki o gelemez!
Haset etmek günahtır.
Yalan söylemek her zaman bir günah mıdır?
Günahın bedeli ölümdür.
Ne yazık ki o gelemiyor.
Ne yazık ki gelemezsin.
Ne yazık ki gelemezsin.
Ne yazık ki Tom gidiyor.
Çok genç ölmesi üzücü.
- Mizah duygusunun olmaması çok yazık.
- Ne yazık ki onun espri anlayışı yok.
Hayvana zulüm bir günahtır.
Gidiyor olman böyle bir utanç.
Ne yazık ki o onunla evlenemez.
Ne yazık ki gelemezsin.
Kazada kimsenin kurtarılamaması üzücü bir durum, değil mi?
Çok yazık, şarkıcı çok genç yaşta öldü.
Benim kararlarımı kabul etmek istememen çok kötü.
Tom ve Mary mükemmel bir çiftti. Ne kadar utanç verici.
Fırsatımız varken Tom'u ziyaret etmememiz ne kötü.
Ne yazık ki Tom bugün bizimle olamayacak.