Examples of using "Parlò" in a sentence and their turkish translations:
O konuştu.
- Böyle buyurdu Zerdüşt.
- Böyle konuştu Zerdüşt.
Tom sağlam bir sesle konuştu.
O yüksek sesle ve net konuştu.
O, hızlı şekilde konuştu.
Tom konuştu.
O konuştuğunda, herkes sessiz oldu.
Tom telefonda Mary ile konuştu.
Tom Mary'ye John'dan bahsetti.
O, benimle fısıldayarak konuştu.
O, başkanla konuştu.
O bana bundan bahsetti.
Bana ondan bahsetti.
Barış hakkında konuştu.
Tom çok fazla konuştu.
Tom onun hakkında konuştu mu?
Tom konuşmadı.
Tom bunun hakkında konuştu.
Son olarak, birisi konuştu.
Öğretmen Romalıların cesareti hakkında konuştu.
Tom yaklaşık bir saat Mary ile konuştu.
- O, zar zor konuşabildi.
- O, güçbela konuşabildi.
Tom konuştu.
O benimle İspanyolca konuştu.
Benimle Almanca konuştu.
Tom, bir tercüman aracılığıyla konuştu.
O, ailesi hakkında konuştu.
Tom çok fazla konuştu ve sırrı ağzından kaçırdı.
- Tom, Mary ile konuştu.
- Tom, Mary'yle konuştu.
Kimse benimle konuşmadı.
Tom Fransızca konuştu.
Dan ondan bahsetmedi.
Tom kalabalıkla konuştu.
Tom benimle konuştu.
O yolculuğu hakkında konuştu.
Tom hiç konuşmadı.
- Tom sakince konuştu.
- Tom sakin bir sesle konuştu.
Önce Tom konuştu.
Tom, Mary hakkında konuştu.
Tom okul hakkında konuştu.
Tom kurallardan bahsetti.
Sami, Leyla ile konuştu.
Tom birçok insanla konuştu.
O, iki saat boyunca inanılmaz bir şekilde konuştu.
Okul hayatından bahsetti.
Yaşlı bir adam aniden benimle konuştu.
O, konuyu bana özel olarak anlattı.
Kimse bir fırtınadan söz etmedi.
O, ona planından bahsetti.
Tom benimle Fransızca konuştu.
Tom asla onun hakkında konuşmadı.
Tom Mary ile onun hakkında konuştu.
Tom benimle konuşmadı.
Tom biriyle konuşmadı.
Tom alçak bir sesle konuştu.
Roosevelt neredeyse bir saat konuştu.
Tom Boston hakkında konuşmadı.
Sami polise konuştu.
Tom benimle Mary hakkında konuştu.
Sami benimle konuşmadı.
O öğrenci için çok hızlı konuştu.
Tom trende yanında oturan kişiyle konuştu.
Yaşlı adam benimle Fransızca konuştu.
Kız, ebeveynlerine Tokyo'daki üniversite hayatından bahsetti.
Tom, Mary'yle sorun hakkında konuştu.
Tom benimle Fransızca konuştu.
Tom spor hakkında konuştu.
Tom Mary ile fransızca konuştu.
Tom planları hakkında benimle konuştu.
O, Iowa'da çiftçilerle konuştu.
Onun yurtdışında yaşadıkları hakkında uzun zaman konuştuk.
Babam bana bu yerden bahsetti.
Tom Mary'ye bunu hiç söylemedi.
Tom bir dakikalığına Mary ile konuştu.
Dan, Linda ile olan ilişkisi hakkında konuştu.
Tom doktorlarla Fransızca konuştu.
Belki Tom Mary ile Fransızca konuştu.
Sami, Leyla'nın annesiyle konuştu.
Tom dolu ağzıyla konuştu.