Examples of using "Mezzi" in a sentence and their turkish translations:
Olası tüm araçları denedim.
ve haber kaynaklarımıza.
Hedefe giden her yol mubah mıdır?
Onların hepsinin bağımsız araçları vardır.
- İyi niyetle söylenen yalan mübahtır.
- Hedefe giden her yol mübahtır.
Tom kazandığından çok para harcıyor.
aynı zamanda medyanın bizi nasıl suçladığını izledik
belki yeni ilaçlar, yepyeni ulaşım araçları
Şüphesiz onu ben yapacağım.
Açık söylemek gerekirse, o yanılıyor.
Tom ve Mary gelirlerinin üstünde yaşıyor.
Buralarda hiç toplu taşıma yoktur.
Bunlar kendi geçimlerini sağlamaları için bir imkân.
Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.
Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.