Translation of "L'inizio" in Turkish

0.036 sec.

Examples of using "L'inizio" in a sentence and their turkish translations:

- È solo l'inizio.
- È soltanto l'inizio.
- È solamente l'inizio.

Bu sadece başlangıç.

- Questo è solo l'inizio.
- Questo è soltanto l'inizio.
- Questo è solamente l'inizio.

Bu sadece başlangıç.

- È solo l'inizio.
- Quello è solo l'inizio.

Bu sadece başlangıç.

L'inizio dell'inverno.

Kışın başlangıcı.

Con l'inizio dell'inverno

...kışın başları.

Era l'inizio di tutto.

O her şeyin başlangıcıydı.

- Saremo in tempo per l'inizio della festa?
- Saremo in orario per l'inizio della festa?
- Saremo puntuali per l'inizio della festa?

Partinin başlangıcına vaktinde yetişecek miyiz?

L'inizio della storia era interessante.

Hikayenin başlangıcı ilginçti.

La vita è l'inizio della morte.

Yaşam, ölümün başlangıcıdır.

Saremo puntuali per l'inizio della festa?

Partinin başlayacağı saatte burada olacak mıyız?

La curiosità è l'inizio dell'attitudine alla cultura.

Kültürel düşüncenin temeli merak duygusudur.

Una piazza è l'inizio della vita cittadina.

Meydan, kent yaşamının temelidir.

Questo è l'inizio di una nuova era.

Bu yeni bir çağın başlangıcıdır.

- Un cuore affettuoso è l'inizio di tutta la conoscenza.
- Un cuore amorevole è l'inizio di tutta la conoscenza.

Seven bir kalp, tüm bilginin başlangıcıdır.

Ma queste idee e programmi sono solo l'inizio.

Ama bu fikir ve programlar sadece bir başlangıç.

Segna l'inizio della campagna di bombardamento strategica britannica.

It marks the beginning of Britain's own strategic bombing campaign.

La noia è l'inizio di tutti i vizi.

Sıkıntı tüm kötülüklerin başlangıcıdır.

L'inizio del lavoro è la parte più importante.

Başlangıç işin en önemli kısmıdır.

Così, anche se ero molto emozionato per l'inizio dell'accoppiamento,

Çiftleşme gerçekleşeceği için çok heyecanlıydım

La nascita, in un certo senso, è l'inizio della morte.

- Doğum bir şekilde ölümün başlangıcıdır.
- Doğum bir anlamda ölümün başlangıcıdır.

Che la loro donazione da mille dollari probabilmente sarà solo l'inizio.

1000 dolarlık hediyeleri daha başlangıç.

La credenza non è l'inizio ma la fine di ogni conoscenza.

İnanç bir başlangıç değildir ama tüm bilinenlerin sonudur.

Ed è solo l'inizio della storia della nostra ricerca su questo argomento.

ve bizim bu konu üzerine olacak çalışmalarımızın yalnızca başı.

Era l'inizio di uno dei più grandi furti sprees di tutti i tempi.

Bu, şimdiye kadarki en büyük soygun alemlerinden birinin başlangıcıydı.

La battaglia di Teugn-Hausen fu l'inizio della cosiddetta "campagna di quattro giorni" di Napoleone.

Teung-Hausen savaşı Napoleon'un sözde "Dört Gün Seferi"nin başlangıcıydı.

Solo 2 settimane dopo l'inizio della ritirata, i russi misero in rotta la retroguardia di Davout a Vyazma e

. Geri çekilmenin sadece 2 haftasında Ruslar, Davout'un arka korumasını Vyazma'ya