Examples of using "Imparò" in a sentence and their turkish translations:
Çabuk bir biçimde öğrendi.
O yüzmeyi öğrendi.
Babam elli yaşındayken nihayet araba sürmeyi öğrendi.
Pfirsichbaeumchen Berber alfabesini öğrendi.
O bir gazeteden öğrendi.
O, şiiri ezbere öğrendi.
- İrlanda'da araba sürmeyi öğrendi.
- O, İrlanda'da araba sürmeyi öğrendi.
O, okulda Latince öğrendi.
O, okulda Latince öğrendi.
Dan kendi başına Esperanto öğrendi.
Tom hızlı bir şekilde yüzmeyi öğrendi.
Tom kısa zamanda gerçeği öğrendi.
Sami, Arapça konuşmayı öğrendi.
Tom yeni bir kelime öğrendi.
Kuskus yapmayı öğrendi.
O, okulda Latince öğrendi.
Tom işaret dilini öğrendi.
O önce İngilizce ve sonra matematik öğrendi.
O gençken Rusça öğrendi.
Tom okulda Fransızca öğrendi.
Tom yüzmeyi babasından öğrendi.
Suchet, kariyerinin en değerli dersini İtalya'da öğrendi: Askerlerin
Tom, Mary'den çok şey öğrendiğini söyledi.
Tom üç yaşındayken nasıl yüzüleceğini öğrendi.
Tom okuma yazmayı hiç öğrenmedi.
Roger Miller gitar ve keman çalmayı öğrendi. Çok daha sonra, davul çalmayı öğrendi.
Bay Wang Almanya'da çalışmak istediği için Almanca öğrendi.
Bay Wang Almanca öğrendi çünkü o Almanya'da çalışmak istiyordu.
Ali, Mevlana'nın Mesnevisini asıl metninden okuyabilmek için Farsça öğrendi.