Examples of using "Fulmine" in a sentence and their turkish translations:
Tom yıldırım tarafından çarpıldı.
Şimşek gök gürültüsünden önce gelir.
Yıldırım Tom'un evini vurdu.
Hastanedeyim. Yıldırım çarptı.
Yıldırım kuleyi vurdu.
Şimşek, elektriksel bir olaydır.
Beni yıldırım çarptı.
Ağaca yıldırım düştü.
Yıldırım tarafından çarpılan evi gördüm.
Tom, yıldırım tarafından çarpıldı ve öldü.
Şimşeğin ışığı gök gürültüsünün sesinden önce gelir.
Bir yıldırımla bir şimşek arasındaki fark nedir?
Bir kalp krizi çoğunlukla mavi gökyüzünden gelen bir şimşek gibi gelir.
Evet, bir yıldırım çarpması sonucu can kaybı riski de %97 daha az.
Köpek bir mermi gibi uzaklaştı.
Hayat düşen bir yıldırım gibidir. Güzelliğin saltanatı tek günlüktür. Hepsi birbirine benzeyen ölülerin kafataslarına bakıp ibret al!
Hayat düşen bir yıldırım gibidir. Güzelliğin saltanatı tek günlüktür. Hepsi birbirine benzeyen ölülerin kafataslarına bakıp ibret al!