Examples of using "Età" in a sentence and their turkish translations:
Senin yaşındaydım.
Ben senin yaşındayım.
O yaklaşık olarak senin yaşında.
- Yaklaşık olarak senin yaşındayız.
- Takriben senin yaşındayız.
Senin yaşında olmak istiyorum.
- Seninle aynı yaştayım.
- Yaşım seninle aynı.
Onlar aynı yaştalar.
- Ben aynı yaştayım.
- Benzer yaştayım.
Aynı yaştayız.
“Yaş?” “16.”
Senin yaşında daha iyi bilmelisin.
O yaklaşık senin yaşında.
- İkimiz de aynı yaştayız.
- Biz ikimiz de aynı yaştayız.
Tom yaşı hakkında yalan söyledi.
O, ona yaşını söyledi.
Ben senin yaşının iki katı yaşa sahibim.
- O, yaklaşık olarak seninle aynı yaştadır.
- O, takriben seninle aynı yaştadır.
Bir zamanlar senin yaşındaydım.
Sanırım, yaklaşık benim yaşımdasın.
Onun yaşını tahmin edebilir misiniz?
Benim yaşımı tahmin edebilir misiniz?
O yaklaşık benim yaşımda.
Tom senin yaşlarındadır.
- Aşağı yukarı benimle aynı yaşta.
- Yaklaşık benim yaşımda.
Kızım senin yaşında.
O, yaşını gizli tutuyor.
Yaşını gizli tutuyor.
Yaşım hakkında sıkça yalan söylerim.
Biz yaklaşık olarak aynı yaştayız.
O tam olarak benim yaşımda.
Yaşı konusunda çoğu zaman yalan söyler.
"Benimle aynı yaşta.
Aynı yaştalar.
O, yaşı hakkında yalan söylüyor.
Onun yaşını tahmin etmeye çalıştım.
Oğlumla aynı yaştasın.
Tom yaklaşık olarak seninle aynı yaşta.
Olgun bir yaşa kadar yaşadı.
Yaşı düşünülünce genç gözüküyor.
O, orta yaşlı bir kadındı.
- O, yaklaşık olarak benimle aynı yaştadır.
- O, takriben benimle aynı yaştadır.
Tom'la aynı yaştayım.
O, yaşına göre genç görünüyor.
Tom yaşı hakkında yalan söylüyor mu?
- O yaklaşık benim yaşımda.
- Aşağı yukarı benimle aynı yaşta.
O, onun iki katı kadar yaşlıdır.
Müziğin yaşı yoktur.
Onlar aynı yaşta.
O yaşında görünmüyor.
Onun yaşı nedir?
O tablo kaç yıllık?
Yirmi, güzel bir yaştır.
Tom benim yaşımda.
Benimle aynı yaşta.
Her yaştaki kimse Esperanto öğrenebilir.
Şu iki çocuk aynı yaştaydı.
O ve ben aynı yaştayız.
Onun arabası iki yaşında.
Senin yaşındayken Boston'da yaşadım.
Yaşına göre iyi bir sağduyusu var.
O, babam kadar yaşlıdır.
- O az çok benim yaşımda.
- O aşağı yukarı benim yaşımda.
- O yaklaşık olarak benim yaşımda.
- O neredeyse benim yaşımda.
Tom, Mary'ye yaşını söyledi.
Tom Mary'ye yaşını sordu.
Seninle aynı yaşta olurdum.
Onun yaşı hakkında yalan söyledi.
O reşit olmadan önce öldü.
Tom yaşı hakkında yalan söylüyor.
Tom neredeyse benim kadar yaşlı.
Yaşına göre davran.
- Tom yaklaşık olarak benim yaşımda.
- Tom takriben benim yaşımda.
Tom yaşını gizli tutar.
Tom benim kadar yaşlı.
Yaşını dikkate alsan iyi olur.
Tom benim yaşımda, değil mi?
O, yaklaşık olarak kız kardeşimle aynı yaşta.
O, yaşına göre iyi görünüyor.
Sen ve ben aynı yaştayız.
Naoki Kaori kadar yaşlıdır.
İki çocuk aynı yaştalardı.
O, geçen yıl yaşlılıktan öldü.
Sen ve ben benzer yaştayız.
O, yaklaşık benimle aynı yaştadır.
Bütün erkek çocukları aynı yaştalar.
Tom yaklaşık olarak benimle aynı yaşta.
Nara Kyoto kadar eski.
Tom ve ben aynı yaştayız.
Tom, Mary ile aynı yaştadır.
Tom tam olarak benimle aynı yaşta.
Tom tam üç haftalık.
Yaşına göre genç gösteriyorsun.
O ve ben aynı yaştayız.
Kim ve ben aynı yaştayız.