Translation of "Divide" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Divide" in a sentence and their turkish translations:

Il percorso si divide qui.

Bahçe buraya ayrılır.

- Lui sbuccia le patate e le divide in pezzi.
- Sbuccia le patate e le divide in pezzi.

O patatesleri soyar ve parçalara böler.

Che ci divide in vincitori e perdenti,

Bizi kazananlar ve kaybedenler olarak ayırıyor

L'equatore divide il globo in due emisferi.

Ekvator dünyayı iki yarımküreye böler.

Ed è quello che mi divide dalle balene,

Ve bu benim ve balinaların arasında

La sinestia si divide in due nuovi corpi,

ve sinesti de iki yeni cisme bölünür,

La ferrovia si divide in due dopo il ponte.

Köprüden sonra demiryolu ikiye ayrılır.

Tom divide la camera da letto con suo fratello.

Tom erkek kardeşiyle bir yatak odasını paylaşıyor.

Un fiume divide la città in est e ovest.

Bir nehir şehri doğuya ve batıya ayırır.

L'amicizia raddoppia le gioie e divide a metà la sofferenza.

Dostluk sevinci ikiye katlar ve üzüntüyü yarıda keser.

- Perché non dividi i tuoi biscotti con Jim?
- Perché non divide i suoi biscotti con Jim?
- Perché non dividete i vostri biscotti con Jim?

Niçin kurabiyelerini Jim'le paylaşmıyorsun?