Examples of using "Dispiacerebbe" in a sentence and their turkish translations:
Sana yardım etmemin benim için bir sakıncası yok.
Sigara içmezseniz sorun olur mu?
Sakıncası yoksa bunu açıklar mısınız?
Onu önemsemezdim.
Soruyu tekrarlar mısın?
Bana bir şey söyler misin?
Benim için bir doktor çağırır mısın?
Bana ne yapacağımı söyler misin?
Pencereyi açar mısın?
Benimle gelir misiniz?
Kapıyı kapatır mısın?
- Sesi azaltmanızın sakıncası var mı?
- Sesi kısar mısınız?
- Pardon ama radyoyu kısabilir misin acaba?
- Radyoyu kısar mısınız?
Kapıyı açabilir miyim?
- On dakika daha bekler misin?
- Bir on dakka daha bekleyebilir misin?
- Bir on dakika daha bekleyebilir misin?
- Pencereyi açabilir miyim?
- Pencereyi açmamın sizce bir sakıncası var mı?
Bizi bir dakika yalnız bırakır mısın?
Üşüyorum. Isıtıcıyı açar mısın?
Bunu nereden aldığını söyler misin?
Bana bir sandviç yapar mısın?
Lütfen bana biraz ekmek alır mısınız?
Tom'a ev ödevinde yardım eder misin?
Şu anda bir biraya karşı çıkmazdım.
Başka bir yere gitmemin benim için bir sakıncası yok.
- Biraz yüksek sesle konuşmanızda bir sakınca var mı?
- Biraz daha yüksek sesle konuşur musunuz?
- Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
- Daha yavaş konuşabilir misiniz?
- Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?
- Biraz daha yavaş konuşur musun?
- Lütfen biraz daha yavaş konuşur musun?
Biraz daha yumuşak konuşur musunuz?
Tom haftanın her günü et ve patates yemeğe aldırış etmezdi.