Examples of using "Condividere" in a sentence and their turkish translations:
Paylaşabilirim.
çözümleri paylaşmalı;
Paylaşabilir miyim?
Onu paylaşmak istiyor musun?
Bunu seninle paylaşmak istiyorum.
Giysileri paylaşabiliriz.
Paylaşacak hiçbir şeyim yok.
güven vermenin,
Bunu paylaşmak zorundayız.
Paylaşmak istemiyorum.
- Bu sandviçi seninle paylaşmak istiyorum.
- Bu sandviçi sizinle paylaşmak istiyorum.
Paylaşacak bazı iyi haberlerim var.
Tom paylaşmaktan hoşlanmaz.
Masamı paylaşmaktan rahatsız olmam.
Odayı onuna paylaşmanın benim için sakıncası yok.
Odasını kız kardeşi ile birlikte paylaşmak zorunda kaldı.
Onu seninle paylaşmak istedim.
Tom'la bir odayı paylaşmayı umursamıyorum.
Yine de paylaşmaya pek gönlü yok.
Burada hemen kısa bir video paylaşmak istiyorum.
Sırrımı seninle paylaşmak isterim.
Tom şeyleri paylaşmayı sevmez.
Şu an, bu odayı arkadaşımla paylaşmak zorundayım.
O, kız kardeşiyle bir yatak odasını paylaşmak zorunda kaldı.
sonra umarım kasıtlı bir paylaşımda da bulunabiliriz.
kişisel bilgilerimizi daha fazla paylaşma heveslisi olabiliyoruz.
Sizlerle onu neden yaptığımızı ve sizin için ne anlama geldiğini
gelirimizin her yıl ikiye katlandığını, borcumuzun olmadığını,
Tom bir odayı erkek kardeşiyle paylaşmak zorunda.
Ayrıca sizinle beş farklı proje paylaşacağım;
Erkek ya da kız kardeşlerinle bir yatak odasını paylaşmak zorunda kaldın mı?
bende hata yaptım hissi uyandırdı.
Fakat genç erkeğin dar dalı paylaşmasına izin verilmiyor.
Büyükannenizle aynı fırçayı kullanmak istemezdiniz.
Bana, sizlerle de paylaşmak istediğim önemli bir şey öğrettiler.
Sizlerle bu şehirlerden birinin hikayesini paylaşacağım,