Examples of using "Compro" in a sentence and their turkish translations:
Onları satın almıyorum.
Bir şey satın almıyorum.
Sana bir hediye satın alırım.
Ben çiçekler alıyorum.
IKEA'dan mobilya satın alıyorum.
Bir sürü dergi satın alıyorum.
Bir şey almıyorum ya da satmıyorum!
Ben sadece yumuşak tuvalet kağıdı alırım.
Bazen dondurulmuş sebze alırım.
Hiç şeker satın almıyorum.
Neredeyse her gün süt alırım.
Ben her zaman kredi ile pahalı ürünler alırım.
Ekmeği fırıncıdan alıyorum.
- Her ay bir kitap alırım.
- Her ay bir kitap satın alırım.
Neden sana sadece bir şapka satın almıyorum?
- Üzgünüm, ben onu satın almıyorum.
- Üzgünüm, ben ona inanmıyorum.
Ben genellikle yerel bir mağazada giysi satın alırım.
Her sabah gazete bayinde bir gazete satın alıyorum.
Ben bazen Tom'dan sebze alırım.
Çiçekleri satın aldım çünkü bu akşam büyükannemi ziyaret edeceğim.
Ben her zaman dondurulmuş olanların yerine taze sebzeler alırım.
İyi şansım yok, bu yüzden Japon atari oyunu oynamam ya da piyango biletleri satın almam.