Translation of "Coda" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Coda" in a sentence and their turkish translations:

O afferro la coda, standomene lontano dalla coda.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Era in coda.

O, kuyruktaydı.

- Scusami, che coda è questa?
- Scusatemi, che coda è questa?
- Mi scusi, che coda è questa?

Affedersiniz, bu ne kuyruğu?

- Una mucca ha la coda lunga.
- Una vacca ha la coda lunga.

Bir ineğin uzun bir kuyruğu vardır.

L'orso ha una coda corta.

Ayının kısa bir kuyruğu var.

Mi fa male la coda!

Benim kuyruğum acıyor!

- Ho visto una coda di balena oggi.
- Io ho visto una coda di balena oggi.

Bugün bir balina kuyruğu gördüm.

Un pesce nuota muovendo la coda.

Bir balık kuyruğunu hareket ettirerek yüzmektedir.

La coda del topo è lunga.

Farenin kuyruğu uzun.

Tom ha una coda di cavallo?

Tom'un at kuyruğu var mı?

Quel cane ha la coda corta.

O köpeğin kısa bir kuyruğu var.

- Fai attenzione a non calpestare la coda del cane.
- Fate attenzione a non calpestare la coda del cane.
- Faccia attenzione a non calpestare la coda del cane.

Köpeğin kuyruğuna basmamak için dikkatli ol.

Il mio cane ha la coda lunga.

Köpeğimin uzun bir kuyruğu var.

Tom ha una lunga coda di cavallo.

Tom'un uzun bir at kuyruğu var.

Per piacere, tienimi il posto in coda.

Lütfen sırada yerimi tutun.

Vuoi che cerchi di prenderlo afferrandolo dalla coda?

Çıngıraklı yılanı kuyruğundan tutarak yakalamamı istiyorsunuz demek?

Questa razza di gatto non ha una coda.

Bu tür kedinin kuyruğu yoktur.

Lo scoiattolo di Tom ha una coda soffice.

Tom'un sincabının kabarık bir kuyruğu var.

Il mio cane ha una coda molto lunga.

Köpeğimin çok uzun bir kuyruğu var.

Lo prendiamo dalla coda o gli blocchiamo la testa?

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

O posso afferrargli la coda tenendomi lontano dalla testa.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Oppure posso afferrargli la coda, tenendomi lontano dalla testa.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Gli afferriamo la coda o gli blocchiamo la testa?

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

Lo prendo dalla coda o gli blocco la testa?

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

O gli afferro la coda, stando lontano dalla testa.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Gli afferro la coda o gli blocco la testa?

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

Vuoi che catturi il serpente prendendolo per la coda?

Çıngıraklı yılanı kuyruğundan tutarak yakalamamı istiyorsunuz demek?

Il pavone maschio ha le piume della coda colorate.

Erkek tavus kuşunun renkli kuyruk tüyleri vardır.

Lo prendo per la coda o gli blocco la testa?

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

Lo afferriamo per la coda o gli blocchiamo la testa?

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

O cerco di afferrargli la coda tenendomi lontano dalla testa.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

O lo afferro dalla coda, stando ben lontano dalla testa.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Lo afferro per la coda o gli blocco la testa?

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

Oppure gli afferro la coda, stando ben lontano dalla testa.

Ya da kuyruğundan tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

I conigli hanno le orecchie lunghe e la coda corta.

Bir tavşanın uzun kulakları ve kısa bir kuyruğu var.

Gli angeli hanno due ali, il Diavolo ha una coda.

Meleklerin iki kanadı, Şeytan'ın bir kuyruğu vardır.

Oppure cerco di prenderlo per la coda tenendomi lontano dalla testa.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

O posso afferrarlo per la coda, tenendomi ben lontano dalla testa.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

O cerco di afferrargli la coda, stando ben lontano dalla testa.

Ya da onu kuyruğundan tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Vuoi che prenda il serpente a sonagli afferrandolo per la coda?

Çıngıraklı yılanı kuyruğundan tutarak yakalamamı istiyorsunuz demek?

O posso afferrarlo per la coda, stando ben lontano dalla testa.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

A quest'ora, di solito, i macachi dalla coda lunga stanno dormendo.

Normalde çoğu uzun kuyruklu makak bu saatte çoktan uyumuş olur.

La bella coda del pavone lo aiuta ad attirare le femmine.

Tavus kuşunun güzel kuyruğu dişilerin ilgisini çekmeye yardım eder.

La lingua della donna si agita come la coda di un agnello.

Bir kadının dili, bir kuzunun kuyruğu gibi sallanır.

Meglio essere la testa di un cane che la coda di un leone.

Bir aslanın kuyruğu olmaktansa bir köpeğin başı olmak daha iyidir.

La coda di una volpe è più lunga di quella di un coniglio.

Tilkinin kuyruğu tavşanınkinden uzundur.

O posso cercare di prenderlo per la coda, stando fuori dalla portata della testa.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Se, come questo, hanno piccole pinze e una grossa sacca di veleno sulla coda,

Bunun gibi küçük pençeleri ve kuyruğunda büyük bir zehir kesesi varsa

Aveva la testa di donna, il corpo di leone, le ali di uccello, e la coda di serpente.

O bir kadının başına, bir aslanın gövdesine, bir kuşun kanatlarına ve bir yılanın kuyruğuna sahipti.