Examples of using "Cairo" in a sentence and their turkish translations:
- Ben Kahire'de yaşıyorum.
- Kahire'de yaşıyorum.
Kahire'ye gittiniz mi?
Mary Kahire'de yaşıyor.
Leyla, Kahire'de yaşıyordu.
- Fadıl, Kahire'ye geri gitti.
- Fadıl, Kahire'ye geri döndü.
Sami, Kahire'den döndü.
Kahire'ye geri döndü.
Kahire'de bir bina çöktü.
Fadıl, Kahire'de bir araba çaldı.
Leyla, Kahire'ye geri döndü.
Leyla, Kahire'ye geri geliyordu.
Leyla hala Kahire'de yaşıyor.
Kahire'de birkaç arkadaşım var.
Fadıl, Kahire'ye taşındı.
Leyla, Kahire'de yakalandı.
Leyla, Kahire'de Sami'yi ziyaret etti.
Kahire ya da İskenderiye'ye gittin mi?
Kız kardeşim burada Kahire'de.
Leyla, Kahire'nin kuzeyinde yaşıyordu.
Kahire'de soğuk bir gün.
- Jamal ve Sarah Kahire'ye geldiler.
- Jamal ve Sarah, Kahire'ye ulaştılar.
Fadıl, Kahire'de bir ev satın aldı.
Leyla, Kahire'nin bir yerlisidir.
Fadıl ve Leyla, Kahire'ye taşındılar.
Fadıl, Kahire'deki liseden mezun oldu.
Fadıl gibi Leyla da Kahire'de büyüdü.
Leyla dükkan hırsızlığından dolayı Kahire'de tutuklandı.
Leyla geçenlerde Kahire'ye taşındı.
Sami, Leyla'yı öldürmek için Kahire'ye gitti.
Sami ve Leyla, Kahire'de birkaç gün geçirdi.
Kahire'yi hiç görmedim.
Fadıl, Leyla'yı görmek için Kahire'ye gitti.
Fadıl, Kahire'ye ilk uçuşunu yaptı.
Leyla, Kahire'ye dönmek için bir tren yakaladı.
Kahire'nin çok sıcak bir iklimi var.
Sami ve Leyla, Kahire'de öğle yemeği yediler.
Sami, Kahire'de Leyla ile öğle yemeği yedi.
Jamal yeni kız arkadaşı ile Kahire'ye taşındı.
Leyla, Kahire'deki dairesinde ölü bulundu.
Fadıl, Kahire'de ucuz bir ev arıyordu.
Leyla, Kahire'de hayatının tadını çıkarıyordu.
Leyla, Kahire'de Sami'nin adresine sahip değildi.
Sami, Kahire'de yeni bir ev aldı.
Leyla iki yıl önce Kahire'de öldürüldü.
Fadıl ilk gerçek kız arkadaşı Dania ile Kahire'ye taşındı.
Tel Aviv'e gitmek için bugün Kahire'den ayrılıyorlar.
Kahire, Fadıl için dünya üzerindeki en mutlu yerdi.
Kahire, Sami için yeryüzündeki en mutlu yerdi.