Examples of using "Benvenute" in a sentence and their turkish translations:
- Hoş geldin!
- Hoş geldiniz!
- Hoş geldiniz!
- Hoş geldiniz.
Kızlar hoş karşılanmaz.
- Yapıcı eleştiri her zaman sıcak karşılamadır.
- Yapıcı eleştiri her zaman beklerim.
- Cehenneme hoş geldin!
- Cehenneme hoş geldiniz!
- Hoş geldin!
- Hoş geldiniz!
- Cehenneme hoş geldin.
- Cehenneme hoş geldiniz.
Makineye hoş geldiniz.
Boston'a hoş geldiniz.
- Mars'a hoş geldiniz!
- Merih'e hoş geldiniz!
- Tatoeba'ya hoş geldiniz.
- Tatoeba'ya hoş geldiniz!
Kolombiya'ya hoş geldiniz!
Eve hoş geldin.
Japonya'ya hoş geldiniz.
- Gruba hoş geldiniz.
- Takıma hoş geldin.
- Takıma hoş geldiniz.
Gruba hoş geldiniz.
- Çin'e hoş geldiniz!
- Çin'e hoş geldin!
Dublin'e hoş geldiniz!
- Siber uzaya hoş geldin!
- Sanal gerçekliğe hoş geldin!
Güverteye hoş geldiniz!
Aracaju'ya hoş geldiniz.
Evimize hoş geldiniz.
- Hayatıma hoş geldin.
- Hayatıma hoş geldiniz.
Evime hoş geldin.
- San Francisco'ya hoş geldiniz.
- San Fransisko'ya hoş geldiniz.
Bu dünyaya hoş geldiniz!
- Şehrimize hoş geldiniz!
- Kentimize hoş geldiniz!
- Kentimize hoş geldin!
- Şehrimize hoş geldin!
Başımın üstünde yerin olacak.
Tatoeba, tekila, seks ve marihuanaya hoş geldiniz.
İlk İtalyanca kursumuza hoş geldiniz.
Finlandiya'nın başkenti Helsinki'ye hoş geldiniz!
Yeni yuvana hoş geldin!
- Başımın üstünde yerin var.
- Başımın üstünde yeriniz var.
Burada kalmak isterseniz, buyurun.
İstediğinizi yapabilirsiniz.