Examples of using "Amiche" in a sentence and their turkish translations:
- Biz iyi arkadaşlarız.
- Biz iyi arkadaşız.
En iyi arkadaşlar.
Biz eskiden arkadaştık.
Biz arkadaş mıyız?
Biz arkadaşız.
Onlar arkadaş.
Onlar arkadaş mı?
Arkadaş olduk.
Sadece arkadaş mıyız?
Hiç arkadaşınız yok mu?
Kaç tane arkadaşın var?
Onların senin arkadaşın olmalarını istiyorum.
O benim arkadaşlarımdan biridir.
Mike'ın iki sevgilisi var.
Arkadaş olalım.
Onlar arkadaşlardı.
Biz sadece arkadaşız.
Bir sürü arkadaşın var.
Biz sadece arkadaştık.
- Onlar gerçekten arkadaş mı?
- Gerçekten arkadaşlar mı?
Ona arkadaşları tarafından Ted denilirdi.
Emily ve Kate arkadaştır.
Olivia ve Emma arkadaşlar.
Arkadaşlar ne içindir?
Onun az sayıda arkadaşı var.
Biz iyi arkadaşlarız.
Onlar benim arkadaşlarım.
Bir sürü arkadaşımız var.
Onun epeyce arkadaşı var.
Onun birçok arkadaşı var.
İkimiz de arkadaşız.
Biz en iyi arkadaştık.
- İyi arkadaş olurduk.
- Biz iyi arkadaştık.
- Arkadaşız, değil mi?
- Dostuz, değil mi?
Biz arkadaşlar arasındayız.
Biz sadece arkadaşız.
- Benim beş arkadaşım var.
- Beş arkadaşım var.
Hâlâ arkadaşlarız.
Biz arkadaşlar değiliz.
Onlar bizim arkadaşlarımız.
Onların hepsi arkadaştı.
Onlar benim arkadaşlarımdı.
Onlar harika arkadaşlar.
Yeterli arkadaşlarım var.
Çok arkadaşım var.
Arkadaşlarla birlikteyim.
Arkadaşlarımsınız.
Biz iyi arkadaşlar olduk.
Onlar iyi arkadaş kaldı.
Arkadaşlara ihtiyacın var.
Arkadaşların tarafından özleneceksin.
- Kaç tane Çinli arkadaşın var?
- Kaç tane Çinli arkadaşınız var?
Arkadaşlarına selam söyle.
Arkadaşlarıma sor.
Arkadaşlarını getir.
İşte arkadaşların.
Konuşabileceğim çok sayıda arkadaşım var.
Cesaret, dostlarım!
Tüm arkadaşlarım evleniyor.
Arkadaş olalım, tamam mı?
Madison ve Jayden en iyi arkadaşlar.
Magdalena ve Ania iyi arkadaşlardır.
Biz arkadaş kaldık.
- Yumi arkadaşlarımdan biridir.
- Yumi benim arkadaşlarımdan biridir.
Tatoeba'da arkadaşların var mı?
Senin iyi arkadaşların var.
Harika arkadaşlarım var.
Burada arkadaşlarım var.
Burada bir sürü arkadaşım var.
Sanırım bu ufaklıklardan üçü ya da dördü işimizi güzelce görür.
LA: Bakın, biz siyaset ve
O, arkadaşlarıyla oynuyor.
Ben arkadaşlarla konuştum.
- O zamandan beri arkadaşız.
- Biz o zamandan beri arkadaşız.
Biz ebediyen arkadaş olacağız.
Arkadaş olmanızı istiyorum.
Çok arkadaşım yok.
Onun çok arkadaşı yok.
Rus arkadaşlarım var.
Onlar benim arkadaşlarım.
Biz artık arkadaş değiliz.
Hâlâ arkadaş olabiliriz.
Benim yeterince arkadaşım yok.
Bizim yeterli arkadaşımız yok.
Burada bir sürü arkadaşım var.
Bizim karşılıklı arkadaşlarımız var.
Arkadaş olduğumuzu düşünüyordum.
O, arkadaşlarına yardım etti.
Sadece arkadaş olamaz mıyız?
Arkadaşların orada.
Arkadaşlarınızla konuşun.
Senin dostların kim?
Cidden, Tom. Biz sadece arkadaşız.