Translation of "Acque" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Acque" in a sentence and their turkish translations:

Verso acque pericolose.

Tehlikeli sularda dolaşıyor.

Calma le acque,

suları canlandırır,

- Stai cercando di pescare in acque torbide?
- Sta cercando di pescare in acque torbide?
- State cercando di pescare in acque torbide?

Bulanık sularda balık tutmaya mı çalışıyorsun?

Proprio in acque poco profonde.

Aşırı sığ bir suda.

Le acque calme scorrono profonde.

Durgun sular derin akar.

Frank, il tizio delle acque reflue.

atık sudan sorumlu Frank,

Spesso le acque si raccolgono nelle miniere abbandonate

Çoğu zaman yer altı suları terk edilmiş madenlerde toplanabilir

Portano le loro uova fecondate nelle acque superficiali...

Döllenmiş yumurtalarını sığ sulara getiriyorlar ki...

Portano il carbonio contenuto nel cibo nelle acque profonde

besinlerindeki karbonu suyun derinliklerine taşıyorlar,

Che riforniscono alcune delle acque più ricche del pianeta.

en bolluk içinde yüzen sularından biri hâline getiriyor.

Nelle acque profonde si trovano innumerevoli specie non ancora scoperte

Okyanusun derinliklerinde keşfedilmemiş sayısız tür var

Si aggira in queste acque basse da prima dei dinosauri.

Dinozorlardan önce bile bu sığ sularda gizlice dolanıyordu.

Ci stiamo avventurando più a fondo in queste acque buie.

...bu karanlık suların daha da derinlerine iniyoruz.

E più buia è la notte, più meraviglie rivelano queste acque.

Gece ne kadar karanlık olursa... ...bu sular insanı o kadar hayrete düşürüyor.

Tra le acque di scarico di un impianto e un mercato del pesce.

''The Boat'' adlı hapishaneye gönderildi.

In un modo adeguato per le acque e per la vita come la conosciamo,

tam doğru olacak şekilde sıcaklıkları yalıtır ve düzenler

Si teme che alcune basse isole del Pacifico scompariranno con l'innalzamento delle acque a causa del surriscaldamento globale.

Pasifik'teki düşük rakımlı bazı ada ülkelerinin, deniz seviyesinin küresel ısınma sonucu yükselmesiyle yok olmasından korkuluyor.