Examples of using "Világítanak" in a sentence and their turkish translations:
Karanlıkta ışıyorlar.
Ay ışığında ışıyorlar.
Mercanlar ışır.
Karanlıkta ışıyorlar.
Banyodaki ışıklar çalışmıyor.
Akreplerin morötesi ışık altında neden parladığı gizemini korumaktadır.
Bazıları büyüleyici bir yardım çağrısında bulunur. Biyolüminans özelliği olan mantarlar kendi ışıklarını saçar.
Işıyan tek şey mercanlar da değil. Resifte yaşayan her çeşit yaratık yapıyor bunu.