Translation of "Világítanak" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Világítanak" in a sentence and their turkish translations:

Sötétben világítanak.

Karanlıkta ışıyorlar.

A holdfényben világítanak.

Ay ışığında ışıyorlar.

A korallok világítanak.

Mercanlar ışır.

Amelyek világítanak a sötétben.

Karanlıkta ışıyorlar.

Nem világítanak a lámpák a fürdőben.

Banyodaki ışıklar çalışmıyor.

Még mindig rejtély, hogy a skorpiók mitől világítanak az ultraviola fényben.

Akreplerin morötesi ışık altında neden parladığı gizemini korumaktadır.

Egyesek elbűvölő módon kérnek segítséget. A biolumineszcens gombák saját erőből világítanak.

Bazıları büyüleyici bir yardım çağrısında bulunur. Biyolüminans özelliği olan mantarlar kendi ışıklarını saçar.

És nem csak a korallok világítanak. A többi zátonylakó is fluoreszkál.

Işıyan tek şey mercanlar da değil. Resifte yaşayan her çeşit yaratık yapıyor bunu.