Examples of using "Választást" in a sentence and their turkish translations:
Başka bir seçenek görmüyorum.
Onlar bana seçenek vermediler.
- Tom'a seçme şansı vermedim.
- Tom'a seçim hakkı tanımadım.
bu seçeneği önümüze getirdi.
Seçimi kim kazanacak?
Cumhuriyetçi aday seçimi kazandı.
Başkan Roosevelt 1940 seçimini kazandı.
Kampanya başarılı oldu ve o seçimi kazandı.