Examples of using "Látok" in a sentence and their turkish translations:
Herkesi görebiliyorum.
Birini görüyorum.
Bir şey görüyorum.
Gördüğüm şeyi severim.
İyi göremiyorum.
Hiçbir şey göremiyorum!
Benim için fark etmez.
Kimseyi görmüyorum.
Bir fark görebiliyorum.
Bir aslan görüyorum.
Ev görüyorum.
Bir gül görüyorum.
Orada bir şey görüyorum.
Ben bir kız görüyorum.
Herhangi bir fark görmüyorum.
Buradan bir şey göremiyorum.
- Gözlüğüm olmadan göremem.
- Gözlüklerim olmadan göremem.
- Gördüğümü görüyor musun?
- Gördüğümü görüyor musunuz?
Göremiyorum.
Başka bir seçenek görmüyorum.
Sanırım buradan herkesi görebilirim.
Ben hiç kan görmüyorum.
Herhangi bir sorun görmüyorum.
Şikayet etmek için herhangi bir neden görmüyorum.
Ben hiçbir şey göremiyorum.
Ya bir köpek balığı görürsem?
Bunu düşünüp anlamam çok uzun sürdü.
Masanın üstünde bir kitap görüyorum.
- Masanın üzerinde bir çiçek görüyorum.
- Çalışma masasının üzerinde bir çiçek görüyorum.
Duvarların içinden göremem.
Önemli bir fark görmüyorum.
Ağaçların arasında bir adam görüyorum.
O anda tüm bakış açım değişiyor
Gözlüğüm olmadan hiçbir şey göremiyorum.
- Ne gördüğümü bilmek ister misin?
- Ne gördüğünü bilmek ister misiniz?
Bu gözlüklerle çok daha iyi görebilirim.
Bir beyefendi ve bir bayan görüyorum.
Asil bir adam ve asil bir kadın görüyorum.
Ağaçların arkasında bir adam görüyorum.
Işığı aç. Ben bir şey göremiyorum.
Burası gerçekten karanlık. Bir şey göremiyorum.
O, trende her gün gördüğüm adam.
İkisini görmeyi düşünen tek kişi ben miyim?
Tom "Gençliğime baktığımda manevi bir boşluk görüyorum." dedi.
Gözümle görmediğim hiçbir şeye inanmam.
Bunu neden yapmamız gerektiğine dair hiçbir bir sebep görmüyorum.
Bu sabah görebileceğim tek şey evimizi çevreleyen kalın sis.
Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.
Kendimi bildim bileli bulutlara bakar, şekiller görürüm. Sen de bu resimde bir şey görüyor musun?