Examples of using "Utazást" in a sentence and their turkish translations:
Herkes yolculuğun tadını çıkarıyordu.
Tom seyahat etmekten hoşlanır.
- İyi yolculuklar.
- İyi yolculuklar!
Uçakla seyahat etmeye itiraz etti.
Bu geziyi kim planladı?
Seyahati erteleyebilir miyiz?
Tom Boston'a ücretsiz bir gezi kazandı.
Zaman kazanmak için uçağa bindik.