Examples of using "Szokás" in a sentence and their turkish translations:
O, her zamanki gibi geç geldi.
Machiavelli, Batı'da genellikle alay edilen bir kişilik,
Her zamanki gibi haklıydın.
Bir günlük tutmak iyi bir alışkanlıktır.
Sigara içmek iğrenç bir alışkanlıktır.
Tom her zamanki gibi hatalı.
Yerel bir âdet bu.
Genellikle saat onda yatarım.
- Tom her zamanki gibi geç geldi.
- Tom alışıldığı üzere geç geldi.
O eski bir Rus geleneği.
O eski bir Kanada geleneğidir.
Bu eski bir Çin geleneği.
Ben genellikle dörtte eve giderim.
Bu, Japonya'ya özgü bir gelenektir.
Bu, ekilmesi gereken bir alışkanlıktır.
Bu gelenek Amerika'ya özgüdür.
Bahsedeceğim son alışkanlık, saldırganların dışarı çıkıp
Her zamanki gibi sabah erkenden kalkıp koştu.
Genellikle öğle yemeği ile iki fincan kahve içerim.
Bu eski bir Alman geleneği.
Bu ülkenin halkı her zamanki gibi politikadan bıkıp usanmış durumdadır.