Examples of using "Szerencséje" in a sentence and their turkish translations:
Tom şanssızdı.
Onun iş bulma şansı yoktu.
Arkadaşın çok şanslı.
Ama o şanslıydı.
Arkadaşım benden daha şanslıydı.
O, trene yetişmek için yeterince şanslıydı.
Tom takımda olduğu için şanslı.
Ben serveti hak etmeyen bir salak ve bir geri zekalıyım.