Translation of "Elérte" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Elérte" in a sentence and their turkish translations:

Elérte célját.

O hedefine ulaştık.

Elérte a célját.

O hedefine ulaştı.

Tom elérte a mélypontot.

Tom dibe vurdu.

Végül elérte a célját.

Sonunda amacına ulaştı.

Elérte a kéklő tengert.

O, mavi denize ulaştı.

A veszteségük elérte az egymillió jent.

Onların kaybı bir milyon yene ulaştı.

Még majdnem elérte a három koalíciós uralkodót.

Bazıları neredeyse üçlü Koalisyon hükümdarlarına kadar ulaştı.

Szerencséje volt még, és elérte a vonatot.

O, trene yetişmek için yeterince şanslıydı.

A tél elérte a dél-chilei Patagónia hegyeit.

Kış, Şili'nin güneyindeki Patagonya'nın dağlarına ulaştı.

Mostanra az első keresztes hadjárat elérte Antióchia hatalmas városát.

Şimdi Birinci Haçlı harika ulaşmıştı Antakya'nın şehir.

Négy nap alatt Napóleon elérte Vilniusot, de Barclay eltűnt.

Dört gün içinde Napolyon Vilnius'a vardı, ama Barclay gitmişti.

- Elérte türelme határát.
- Kimerült a türelme.
- Elfogyott a türelme.

Sabrının sonuna geldi.