Examples of using "Szekrényben" in a sentence and their turkish translations:
O dolapta.
Dolapta ne var?
- Anahtarlar dolaptadır.
- Anahtarlar gardıropta.
Bu utanç verici bir sır.
Masa örtüsü dolapta.
Bu dolapta bir şey yok.
O dolapta ne var?
Dolapta hâlâ biraz yer var.
Her ailenin utanılacak bir sırrı vardır.
Dolapta, vardır...Dolapta ne olduğunu söylemiyorum; o benim büyük sırrımdan arta kalandır.