Examples of using "Salátát" in a sentence and their turkish translations:
Bir salata istiyorum.
O sadece salatalar yer.
Öğle yemeği için bir salata yedim.
Tom marulu yıkadı.
Tom tabağına biraz salata koydu.
Mary bir kıvırcık lahana ve kinoa salatası yaptı.
Tom Mary'nin kendisi için yaptığı salatayı yedi.
Waldorf salatası on dokuzuncu yüzyıldan bir Amerikan buluşudur.