Examples of using "Meglátta" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'yi gördüğüne gerçekten mutluydu.
O, onun yüzünü görünce ağlamaya başladı.
Tom iğneyi görür görmez bayıldı.
Mary, Tom'u çıplak görünce gülmeye başladı.
Tom gözlerini açtı ve Mary'yi gördü.
O, örümceği gördüğünde neredeyse pantolonuna kaçırıyordu.
Gerçekten ne olduğunu görünce de gözyaşlarına hakim olamadı.
Kız annesini gördüğü anda gözyaşlarına boğuldu.
Babasını gördüğünde, o bir kelime bile söylemedi.
John'un komşusu John'u uyuşturucu satarken görünce, onu ihbar etti.
O, resmi indirdi, onun yüzünü gördü ve "vay be" dedi.
Mary Tom'un pişirdiği sincap şekilli kurabiyeleri gördüğünde heyecandan deliye döndü.