Examples of using "Pókot" in a sentence and their turkish translations:
Tom örümcek öldürdü.
Tavanda yürüyen bir örümcek gördüm.
O, örümceği gördüğünde neredeyse pantolonuna kaçırıyordu.
Kavanozda bir örümceğe bakar ve onu bahçede yakaladığı böceklerle besler.
Tom bir Japon kaplıcasına girebilmek için küçük örümcek dövmesinin üzerine bir yara bandı yapıştırdı.