Examples of using "Megkülönböztetni" in a sentence and their turkish translations:
Onlar arasında ayrım yapamam.
Onları nasıl ayırt edebiliyorsun?
- Onu kardeşinden ayıramıyorum.
- Onu kardeşinden ayırt edemem.
Ben ikizleri ayırt edemedim.
İnsanlar bizi ayırt edemez.
Bir kurbağayı bir kara kurbağasından ayırt edemem.
Tom iki ikizi birbirinden ayıramadı.
yetiştirilen bir ahtapotun farklı insanları tanıdığını gösterdi.
Tom ve genç erkek kardeşinin ayrı olduğunu söyleyemem.
İkizler birbirinden ayırt edilemez.
Çoğu Avrupalı, Japon ve Çin milletleri arasındaki farkı söyleyemez.
Görünüşte koyunları keçilerden ayıramayız.
O doğruyu yanlıştan ayıramaz.
Doğru ile yanlışı ayırt edebilmek her zaman çok kolay değildir.