Examples of using "Egymástól" in a sentence and their turkish translations:
Biz farklıyız.
Biz birbirimize bağlıydık.
birbirimizden ayrılmış durumdayız.
böylece bağımsız olarak çalışabilirler.
birbirleri tarafından parçalanmış ve izoleydiler.
Hiç ayrı kalmadık.
Bu sınır, geçirgen.
İkizleri birbirinden ayırtedebilir misin?
Onlar ayrılmış.
Onları birbirinden ayırt etmek kolaydır.
Ben ikizleri ayırt edemedim.
Biz de küçük, birbirine bağımlı küresel bir köy haline geliyoruz.
Japonya ve Çin pek çok yönden birbirinden farklıdır.
İnsanlar bizi ayırt edemez.
Anne ve babaları onları ayrı tutmaya çalıştılar.
İki gözü de mesafeyi ayrı ayrı ölçümlüyor.
Anne baban bizi sonsuza kadar uzak tutamazlar.
Tom ve genç erkek kardeşinin ayrı olduğunu söyleyemem.
Biz çok farklıyız.
Tom ve Bill birbirlerinden bağımsız olarak karara vardılar.
İkizler birbirinden ayırt edilemez.
Bu ikisi arasındaki fark nedir?
Veda etme zamanı geldi.