Examples of using "Levő" in a sentence and their turkish translations:
Tom üst raftaki bir kitabı almak için uzandı.
Körfezin ucundaki balıklara erişmek için... ...derin bir kanal geçmeleri gerek.
Birliklerinin yaşamak için mücadele edeceğini bilmek bu fakir bölgedeki topraklardan