Examples of using "Lehetőségét" in a sentence and their turkish translations:
ayrıca tahminen üzerinde yaşamın hiç başlamayacağı gezegenler var.
Tom fırsatını kaçırdı.
Karar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından kabul edildi.
Ama bu kopukluk bir çalışmaya yılları adamaya vesile olur.
Tom gitmeme ihtimalini düşündü.